Related papers
DOĞUMUNUN 100. YILINDA BAYMİRZA HAYİT ve GÜNÜMÜZDE TÜRKİSTAN TARİHİ ARAŞTIRMALARI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ
İsmail Türkoğlu
Şeref kardeşler, 2017
The conditions of many people who lived in Stalin era as intellectuals, admi- nistrators, working on some kind of useful services were sorrowful. The life stories of Şeref Brothers who left a deep impression on the cultural life of Tatars by buil- ding “Matbaa-i Şeref Company” in Kazan, and called as “Biraderan Kerimoflar” were also dramatic. The date of death of Şehabeddin Şeref (1876-1936), Burhan Şeref (1883-1942), Galimcan Şeref (1896-1950), Şehri Şeref (1879-1938) is same. All of them was killed in Stalin era in 1938. The stories of Şeref Brothers and their services for Turkish- Tatar society will be explained in paper.
View PDFchevron_right
ÖLÜMÜNÜN 100. YILINDA KAĞIZMANLI HIFZI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU BİLDİRİ ÖZETLERİ
Sakire Balıkçı
Kağızmanlı Recep Hıfzı'nın Şiirlerinde Mekan ve Mekana Bağlı Kuş İmgesi, 2018
View PDFchevron_right
CUMHURİYETİN 100 YILLIK MİMARLIK VE ŞEHİRCİLİK ÖYKÜSÜ
İlhan Tekeli
Türk Serbest Mimarlar Derneğindeki dostlar benden, Cumhuriyetin 100'nci yılında Cumhuriyetin mimarlık ve şehircilik öyküsü konusunda bir konuşma yapmamı istediler. Sevinerek kabul ettim. Özellikle TRT'nin yüzüncü yıl kutlamalarını geriye attığını duyduktan sonra, bu toplantıya verdiğim önem daha da arttı. Bu sunuşum "Long Dureé" bir anlatı olacak. Bir makale boyutunda kalacak. Tabii ki, bunu yapabilmek için başlangıçta kurulacak anlatının yapısı konusunda bir çerçeve oluşturmak gerekiyor.
View PDFchevron_right
100. YILINDA CUMHURİYET VE KAZANIMLARI
Mehtap Başarır
KAYSERİLİ AHMET RİFAT ÇALIKA’NIN GİRİŞİMCİLİK FAALİYETİNE BİR ÖRNEK: BÜNYAN İPLİK FABRİKASI TÜRK ANONİM ŞİRKETİ, 2023
View PDFchevron_right
CUMHURİYETİN B.100. YILINDA İLETİŞİM ÇALIŞMALARINDA KADIN-KAPAK
Bahar Öztürk, Nevzat Argun
View PDFchevron_right
100. YILINDA CUMHURİYET DÖNEMİ GAZİANTEP KİTABI
Muhammed Hüküm
Bireyi Sağaltan Toplum: Mitat Enç Hikâyelerinde Yerlilik The Society that Heals and Preserves: Nativeness in the Stories of Mitat Enç, 2023
Place and time are the fundamental components of the concept of nativeness, playing a crucial role in understanding the experiences, traditions, behavioral patterns, and social phenomena of a nation. These two elements not only contribute to the significance of the concept of nativeness but also serve as crucial variables shaping cultural identity, history, and societal structures within the framework of time and lands. Initiating with a focus on place, an attempt is made to define the terms, revealing a thought sequence concerning the notions of land, home, city, country, and homeland in the context of nativeness. Emphasizing that the space where individuals reside is a living entity filled with emotions and thoughts about the world, the concept of time further enriches the depth of the concept of nativeness. The notion of time, supported by concepts of history and tradition, establishes a connection with place, and this unity forms the emotional foundation of the concept of nativeness. Thus, the term “nativeness” gains a broader significance by encompassing cultural, historical, and traditional concepts, deriving its roots from the notions of land, soil, and homeland. Nativeness, extends its semantic breadth by including aspects of culture, history, and tradition. Nativeness, encompasses not only the cultural characteristics of the land a community considers its homeland but also tangible physical conditions such as adaptation strategies to life, the perception of the world and civilization, as well as climate and environmental factors. Therefore, the meanings attributed to nativeness are cultural, ideological, religious, and historical. Nativeness as a concept represents the entirety of cultural, historical, and structural (sociological) features that can respond to the homogenizing moves of modernity. Consequently, nativeness ensures the continuous vitality of initiatives progressing from the local to the universal, harboring the energy to resist the monopolistic structure of universality. Within the realm of modern thought, locality takes on the meaning of being an indicator of the reaction to an environment alienated from society or as a response to the alienation itself. In this sense, it stands in contrast to modern situations such as social and cultural alienation. Generally country and local geography; It has the ability to reflect the positive and negative aspects of the culture of living together that the people living on it have created over many years and the solutions they have developed against social problems. The multifaceted personality of Mitat Enç is evident in his work Uzun Çarşının Uluları (The Elders of Uzun Çarşı) which consists of stories that realistically depict the social and cultural structure of Gaziantep. These stories are remarkable because they focus on the reconciliation and conflicts between human psychology and social structure. The central characters in all the stories are, in various ways, non-conformist and unable to fit into the social structure. These non-conformities, sometimes stemming from physical and sometimes from psychological reasons, live in Uzun Çarşı, Mitat Enç's idealized vision of society. Uzun Çarşı positions these personalities within society through various strategies without deviating from social reality. This position is devoid of romanticism and forms a panoramic structure that extends from war to murder. In the stories, Uzun Çarşı, which serves as a symbol of Gaziantep and a memory space, carries the characteristics related to the locality with its historical and cultural connections. Therefore, Uzun Çarşı can be defined as a psycho-social literary work written about the susceptibilities of the land, from individuals to society. These susceptibilities can generally be interpreted in terms of the concept of locality. This paper will attempt to conduct a societal analysis of Mitat Enç's work “The Elders of Uzun Çarşı.” This study aims to provide a framework through literary texts to understand how the concepts of place, time, and nativeness shape the identity, culture, and history of a nation.
View PDFchevron_right
CUMHURIYETIN 100 YILINDA JANDARMA VE SAHIL GUVENLIK SEMPOZYUMU BILDIRI OZET KITABI
Nesrin KALKAN OKUR, Özlem Özdemir, Aylin Sarıbey, Siddik Yildiz, Seren Celebi, Şeyda Öcal
2023
DÜNÜN VE BUGÜNÜN TEŞKİLATI "JANDARMA" başlıklı bildiri özetim sayfa 30
View PDFchevron_right
SDÜTF 100. YILINDA MİLLİ MÜCADELEDE SAĞLIK HİZMETLERİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI
Fuat İnce
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 100. YILINDA MİLLİ MÜCADELEDE SAĞLIK HİZMETLERİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI
View PDFchevron_right
CUMHURIYETIN 100 YILINDA JANDARMA VE SAHIL GUVENLIK SEMPOZYUMU BILDIRI OZET KITABI (1)
Zeynep Erbas, Erkut Akkartal
Hudut Birliklerinin Jandarma Genel Komutanlığındaki Tarihsel Süreci, 2023
View PDFchevron_right
CUMHURİYET 100 YAŞINDA
alper akçam
Berfin Bahar, 2023
"Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu" (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization) UNESCO, Cumhuriyetimizin 100. yılında, 2023 yılını, tüm yeryüzünde sıradan bir Türk köylüsü ve kör halk âşığı olan ÂŞIK VEYSEL YILI olarak ilan etti… Âşık Veysel’in adını UNESCO’ya ileten, duyuran, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz yıl önceki kuruluşudur. Cumhuriyet nedir, neler sağlamış, neleri yitirmemize yol açmıştır sorularına verilebilecek en güzel yanıtlardan birisinin birkaç sözcükle özetlenmesidir bu… Öncesinde yok sayılmış, görmezden gelinmiş bir halkın söz hakkı istemesi gibidir Cumhuriyet… 100 yıl önce kuruldu Türkiye Cumhuriyeti… Son otuz kırk yıldır üzerine hummalı bir tartışma var. Tartışılan Cumhuriyet kavramı değil kuşkusuz. Sözde, kimse karşı değil Cumhuriyet’e. Herkesin kendisine göre bir Cumhuriyet anlayışı var çünkü. İran İslam Cumhuriyeti de, Afganistan da kendince bir Cumhuriyet… Ama kadın haklarının olmadığı, erkler ayrılığı, hukuk devleti anlayışı, laiklik gibi Batı demokrasilerinde cumhuriyetlerin temeli olmuş, Cumhuriyet kavramı yeryüzünde ortaya çıkarken olmazsa olmaz denilmiş kimi niteliklerden yoksun bir cumhuriyet… Ayrıca bu cumhuriyetlerde halk kültürünün esamesi bile okunmaz. Türkiye Cumhuriyeti tarihi içinde, insanlığı ileriye götürecek çok önemli adımların atılmış olduğuna bir kez daha işaret etmek çok anlamlı olacaktır. UNESCO tarafından daha sonra tün dünyaya örnek eğitim modeli olarak gösterilecek olan Köy Enstitülerinin ilk mezunlarını veriş yılları, Türkçe gülmece kültürün Markopaşa geleneği ile doruğa çıktığı bir zaman dilimine denk gelir. Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz adlarının yaktıkları gülmece ve halk kültürü meşalesini Anadolu’nun yirmi bir ayrı ocağından çıkıp gelen halk çocukları taşımaya başlayacaklardır. Halk kültürünün yenidendoğuşa uğratılarak üstkültüre taşındığı, gülmece öğelerinin sanat ve edebiyat içinde önemli yer tutmaya başladığı dönemde göze batan üçüncü değişimse, Nazım Hikmet’in şiirde açtığı serbest vezin kapısı olmuştu.
View PDFchevron_right